ALDANIŞIM VE KÜL TABLASI

 Ne olur konuş ve şahitlik et aldanışıma. Susma!Ee Sen konuş duvarda asılı duran akordu çoktan bozulmuş gitar, susacaksan o zaman konuşsun masa, konuşsun sandalye. Sizden mi medet umuyorum. Evet evet, konuşmayın kendi aranızda, deliriyorum.

Acı ile yoğruldu bedenim aylarca. Bana bir vekil gerek. Anlamam gerek, anlatmam lazım. Yazabildiğim sadece acı ve aldanış. Bir dakika...mürekkebim bitti,kanayan kalbime sürersem ucunu, tekrar yazmaya başlayabilirim.

...

Saatlerce ağlamak ve Tanrıya yalvarmak yersiz. Artık yoruldum, çok yoruldum sevgili kül tablası.

Kül tablası! Dilin olsun isterdim, kemiksiz bir dil.Çöplüğü boylayacağını bilsen bile konuş isterdim.(Ne olur konuş) Ya da sadece ağla, onlar anlamaz ama acım için ağlaman yeter bana.

Silmemek için aylarca çırpındığım anılarım kir, pas içinde şimdi. Anıların her şeyden güçlü olduğunu savunan beni kolsuz kanatsız bıraktı o. Kolsuz olmayı sen anlarsın kül tablası.

Özel diye sakladığım her anı, her anı başka biri için hazırlanmış kahvaltı masasında, ilk defa bana yakılan ama ardı arkası gelmeyen o koca pembe mumda, soytarıların olmayan karakterlerine yapıştırılmış anılarım.Benim pisliğe bulanmış canım anılarım.Evet anılarım artık sadece kir sadece çöp! Başka hafızalarda yeni öyküler oluşturmuş benim anılarım! Karanlığa nazire olarak yakılmış tüm mumları söndürün kül tablası. Karanlıkta bırakın onları. Sarı,dip boyası gelmiş ve kirli saçlı o kadından söküp alın ne varsa, kurtarın. Anlatsam da anlamayacaklar, anlatsanız da anlamayacaklar. Gelin gidelim artık, ne olur gidelim kül tablası...

Yorumlar

Popüler Yayınlar